23 Aralık 2009 Çarşamba

Bazı kelimeler

Ne yaptıysam senin için yaptım
Kaldırım taşlarını söktüm
Sokak lambalarını kırdım
Yeni bir hayata imza attım
Ne yaptıysam seni sevdiğimden yaptım
Çığlıklar attım,yağmurlar yağdırdım..

İstanbulu sorarsan o şimdi çok yanlız ve gölgesiz
Beni soracak olursan hiç sorma bitkin ve yorgun
Parçalanmış suratın kaderinle nefret saçtı her yana
Ama istanbul yine yanlız
Konuşamadıkların yapamadıkların hepsi bir hayal
Hayal kurmakmı o kadar zor ki belkide düşünmemelisin
Birazda olsa seversen İstanbulu o İstanbul yine burda yine seninle....

20 Aralık 2009 Pazar

Duvarlar ve ayna

Avuçlarının arasında bir çift özlem besliyordu
Her zaman olduğu gibi sıcacık bir özlem
Şehirdeki insanlar ona gülüyordu
Onun yaptığı kaderi ile şevişmekti

Yıktığı duvarları yeniden kuruyordu
Avuçları nasırlanmıştı
Ama hala sevişiyordu

Yıktığı duvarlarda,beni kaybetti
Kediler ve köpekler bile gülüyordu
Kalbinde ateş yanmıyordu
Gözleri sönük sönük o hala sevişiyordu

Her sabah kalktığında kurtuğu düş yeniden başlıyordu
Bir duvar yıkıp bir can alıyordu
Bir duvar kurup hayalleri tazeliyordu

Tanrı onu yanına alacak diye bekliyordu
En sessiz yerde ucube bir köşede

Bir kez olsun düşün yoksa bende söneceğim
Gözlerimi gör gerçekten öleceğim
Ellerimi tut yoksa düşeceğim
Belkide sürekli sevişeceğim dercesine
Bekliyordu

Ben ise onu izliyordum hayat denen koca ekranda
Bir gün aynı duvarda karşılaştığımızda
Gözlerim sönük kalbim siyah baka kaldım
Aynanın karşısında...


Oğulcan Çakır

Renkler

Nefretindir her gece gördüğün kırmızı
Elinden aldılar maviyi
Haykırdın bana geri ver sarıyı
Vermediler çünkü sen siyahtın.

Gördüğün düşteki yeşil
Şimdi mavi ile gökyüzüne karıştı
Attığın adım bile siyahtı
Ezdin geçtin kırmızıyı.

Bİr daha ne zaman görürsün sarıyı
Belki hiç belki başka sarı.

Bİr daha ne zaman görürsün maviyi
Belki hiç belki başka mavi...
Oğulcan Çakır.

Yapma

Küçükken adımı 'yapma' sanardım.Sonra farkına vardığımda zaten ben benliğimden çok şey kaybetmiştim zaten. Zaman içinde kendimi ararken büyümüştüm bir anda,belkide öyle sanmıştım.Kaybettiğim her vakit bir çok şey kazandımığı farkettim,yanılmıştım,tek şey haricinde daha iyi görüyordum sen senin dostunsun.Tanrı sana bahşettiği her şeyi aslında küçük şakalar halinde birer zaman haline getirmişti. Zaman geçiyordu ama ben hala gerideydim hala 'yapmaydım'.Ne zaman gerçekten benim ben olduğuma inanıcağım anı bekledim,ama ben yoktum sende yoktun.Seni oynatan tek şey tanrının o büyük parmağıydı. ordan alıp oraya sürüklüyordu seni bizi hepimizi.Kimileri çok yukarıda kimileri çok aşşağıda.Derin bir nefes aldım bulutlara doru,sonra nefes karıştı havaya en sonuncusu acı olan toprağa.Toprakta buldum kendimi artık ben 'yapma' değildim orda.Belki hayatta benliğimin farkına varamadım ama ben karıştıktan sonra toprağa siz benim bende sizin farkınıza varmıştım.Artık çok mu geç yoksa doğru olan bu mu ?



Oğulcan Çakır.

O

O gözler ağlar ya yem yeşil
Bir yangın yeli gibi kırmızı yanakların.
Karanlık bir sevdada birleşir.
Siyah kirpiklerin.
Gülüşün o kadar etkiliki yüreğimde.
Sen güldükçe mutluluktan ağlamak.
O kadar güzel ve sonsuz ki dudakların.
Bir kör bile görebilir.

Bir bakarsın hani çakmak,çakmak.
Mutluluktur o zaman var oluşum.
Ve yok oluşum.


Oğulcan Çakır.

Anısına

Bir binanın tepesinden bakarsın ya aşşaya sessizce
Orda milyonlarca insanlar,evler,arabalar.
Sadece seni görmek ister ya bu gözlerim
Belki kalbimde izler seni her an
Ya fikrim hep seninledir belki
Kim bilebilirki bunu benden başka.
Gözlerim olurya kara bulutlar gibi damla,damla olmaya
Yumruklar sıkılırya kalbin acıdığında
O zaman tek başına kalmış bir yoksul gibi bakarsın etrafına
Tek bir umuttur belki seni görmek sana dokunmak ve seni sonsuza dek hissetmek.
Vazgeçtiğim her anda bir parçan bile gitmezken içimden şarkılar bağırır o zaman.
Elim kalem tutar,o zaman o zaman.
Her çıktığımda kalabalık sokaklara ellerim seni arar ya yeni bir başlangıçta
Göremem gözlerini,göremem gülüşünü,ağlarım ama yinede susarım.
Ve beklerim bir gün olurda ellerin ellerimi tutar diye gözlerin gözlerime deyer diye
Hep beklerim,hep beklerim uzaklarda bir yerde...


Oğulcan Çakır.

Onlarca

Geleceği benimle karanlık görüyorsan,umutların solmuştur yüreğinde
Şimdi bir mevsim değil, bir hayat girdi aramıza
Yaşadıklarımızı toprağa gömdük
Mutsuzluğumuzada geri döndük
Ne zaman sağır bir ressam
kristal zemin üzerine,
düşen yağmur damlasının sesini çizerse
İşte seni o zaman unutacağım,
Ne zaman bir şairin sözcükleri biter
İşte o zaman yok olacağız.
Ki sonsuzluğun olduğu yerde
Ne şair ne de bir ressam olacak.


Oğulcan Çakır.